Mübarek meclisimiz meclis değil, vekillerimiz vekil değil balici sokak çocuklarının bulunduğu terk edilmiş bir çıkmaz sokak sanki.

 

İlk fitili rahmetli Turgut Özal’ın muhalefet için söylediği “onlar küçük Turgut’la uğraşsınlar” sözüyle başlayan küfürleşme önceki gün Başbakanımızın, Kılıçdaroğlu’na yaptığı “bahtsız bedevi” benzetmesiyle zirve yaptı. Talihsiz kimselerin başına ne kadar kötü bir şeyin geldiğini anlatmak için söylenen “bahtsız bedeviyi çölde kutup ayısı………..miş” fıkrasına gönderme yapan Başbakan’a, CHP liderinden aynı cömert benzetme gecikmedi.

 

Gurup toplantısında Başbakan Erdoğan’a, “Suriye, Libya ve Suudi çöllerinde ben gezmedim, ama dikkat et karşına kutup ayısı çıkmasın” diyen Kılıçdaroğlu küfürleşmede zirveyi yakaladı. Bu haberi evde + 18 uyarısı olmadığı için kızım ve oğlumla birlikte izliyorduk ve haberde söylenenleri duyunca birden “yuh, çüşünüz” demekten kendimi alamadım. Eee tabi bu tepkiyi duyan çocuklar başladı sormaya, “baba noldu, neden öyle dedin? Başbakan ne demek istedi? Bahtsız bedevi ne demek? Neden öyle söyledi?” gibi bir sürü soru. Tam bu sorulara kıvırtarak cevap vermeye hazırladığım sırada, spiker haberin devamını anons etti. “Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu altta kalmadı ve başbakana cevabını yapıştırdı, “Dikkat ette çölde karşına kutup ayısı çıkmasın”. Buyur buradan yak, çocuklar bu seferde, “baba çölde kutup ayısı olur mu?, Başbakana neden böyle cevap verdi” diye sordular.

 

Çocuklarıma verecek cevap bulamadım ama, sayın Başbakanımızla, Kılıçdaroğlu’na “Allah sizi nasıl biliyorsa öyle yapsın emi” diyorum ve onların hakkından gelebilecek tek sanatçı olan Ankaralı Turgut’tan “yakalarsam tık tık” ve “kaymak lazım kaymak lazım vekilime kaymak lazım” parçalarını gönderiyorum.



- - - -